Gözden kaçırmayın

Araştırma: İzmir'in Aşk Temalı Şiirsel Kimliği Eski Mecmuaların İzinde AranıyorAraştırma: İzmir'in Aşk Temalı Şiirsel Kimliği Eski Mecmuaların İzinde Aranıyor

Köylerin kalkınma yol haritasını merkezi planlamadan çıkarıp köy sakinlerinin kendi elleriyle çizdiği bir model olan "Köy Sohbetlerinde Gelecek Tasarlım: Paylaşılan Vizyon Atölyesi", geleneksel iletişim kanalları ile modern planlama tekniklerini birleştiriyor. Bu yöntem, köy kahveleri gibi doğal buluşma mekanlarında, köylülerin kendi dilleri ve değerleri üzerinden stratejik analiz, hayal kurma ve aksiyon planlaması yapmalarına olanak tanıyor.


Katılımcı Planlamanın Yeni Adresi: Köy Kahveleri
Model, köy topluluklarının geleneksel sohbet ortamlarını kullanarak, köyün ortak gelecek vizyonunu ve kalkınma hedeflerini belirlemeyi amaçlıyor. Köy kahveleri ve benzeri mekanlar, kırsal yaşamda doğal iletişim, bilgi paylaşımı ve sosyal bağların güçlendiği geleneksel toplanma alanları olarak bu sürecin doğal zemini haline geliyor. Atölye, "merkezi planlamadan katılımcı planlamaya" geçişi hedefleyerek, sürdürülebilir ve yerel halk tarafından sahiplenilen bir kalkınma modelini teşvik ediyor.


Organik Bir Süreç: Hayal Kurmadan Eylem Planına
Atölye süreci, bir kolaylaştırıcı rehberliğinde hazırlık, yürütme ve izleme olmak üzere üç ana aşamadan oluşuyor. Hazırlık aşamasında köyde güven tesis ediliyor ve katılım sağlanacak tüm paydaşlar belirleniyor. Atölye, köy sakinlerinin kendini rahat hissettiği bir mekanda ve günlük rutinlerine uygun bir zamanda gerçekleştiriliyor. Yürütme aşamasında ise katılımcılar, "20 Yıl Sonra Köyümüz" gibi bir hayal kurma oturumu ile başlayıp, köyün güçlü ve zayıf yönlerini, fırsat ve tehditlerini analiz ettikleri bir durum değerlendirmesine geçiyor. Bu analizlerin ışığında ortak bir vizyon cümlesi oluşturuluyor, öncelikli hedefler belirleniyor ve son olarak somut eylem planları hazırlanıyor.


Sahiplenme ve Sürdürülebilirlik
Sürecin en kritik çıktılarından biri, toplumsal sahiplenme ve dayanışmanın güçlenmesi. Kararların birlikte alınması, planlanan proje ve faaliyetlere olan bağlılığı artırıyor. Ayrıca, köy sakinlerinin planlama, proje yönetimi ve savunuculuk becerileri gelişiyor. Geliştirilen net vizyon ve eylem planları, TKDK, belediyeler ve diğer kurumlardan alınacak desteklerin daha etkin kullanılmasının önünü açıyor. Yerelden gelen, sahiplenilen projelerin uzun vadede hayata geçirilme ve sürdürülme olasılığı da bu sayede artıyor.


Kapsayıcılık Temel İlke
Atölyenin başarısı, köydeki farklı kesimlerin (kadın, genç, yaşlı, farklı geçim kaynaklarına sahip olanlar) eşit ve aktif katılımının sağlanmasına bağlı. Kolaylaştırıcının rolü, bir "uzman" olarak çözüm dayatmak yerine, köylülerin kendi bilgi ve çözümlerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olan bir "rehber" konumunda olmak. Nesiller boyu edinilen yerel bilgiye saygı ve süreçteki esneklik, modelin diğer önemli prensiplerini oluşturuyor.