Gözden kaçırmayın

AKÜ ve Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülteleri Sanatla BuluştuAKÜ ve Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülteleri Sanatla Buluştu

Toros Dağları'nın eteklerinde asırlardır süren göçebe yaşam tarzı, Teke Yörüklerinin mutfak kültürünü şekillendirerek benzersiz bir gastronomik miras oluşturmuştur. Bu kültür, hayvancılık odaklı ekonomisiyle zengin süt ürünleri çeşitliliği ve doğayla uyum içinde gelişen yabani ot bilgeliği üzerine kuruludur.


Göçebe Yaşamın Mutfak Kodları


Teke Yörükleri, 11. yüzyıldan itibaren Anadolu'ya göç eden Türkmen boylarının torunları olarak Antalya merkezli Teke Yöresi'nde yaşamaktadır. Geleneksel olarak yazın yaylalarda, kışın ise kışlaklarda göçebe veya yarı

  • göçebe bir yaşam süren topluluk, günümüzde büyük ölçüde yerleşik hayata geçmiş olsa da kültürel hafızasını korumaktadır. Kara kıl keçileri, koyun sürüleri, deve ve sığırlardan oluşan hayvan varlığı, geçim kaynaklarının temelini oluşturmaktadır.


  • Süt Ürünlerinde Bin Yıllık Gelenek


    Hayvancılık faaliyetleri, Teke Yörüklerinin "yaşayan süt kültürünün" temel taşını oluşturuyor. Keçi sütünden yapılan tulum peyniri, yöreye özgü en önemli ürünler arasında yer alıyor. Elmalı ilçesine bağlı Söğle Yaylası'ndaki keçilerin sütünden imal edilen "Geleneksel Söğle Peyniri", somut olmayan kültürel miras listesinde kayıtlı bulunuyor. Yörük peynirleri genellikle pratik, dayanıklı ve göç sırasında taşınmaya uygun şekilde tulumda veya bez torbalarda hazırlanıyor.


    Yoğurt ve tereyağı ise sütün değerlendirilmesindeki diğer temel ürünler olarak öne çıkıyor. Antalya mutfağına Yörüklerin en önemli katkısının yoğurt olduğu belirtilirken, tereyağı hem günlük tüketimde hem de pazarda satılarak ekonomik gelir elde edilen bir ürün olarak sofralardaki yerini koruyor. Çökelek, yayık ayran ve sütten elde edilen diğer ürünler de geleneksel Yörük mutfağının vazgeçilmezleri arasında.


    Doğanın Şifalı Lezzetleri: Yabani Otlar


    Toroslar'ın kıraç toprakları ve iklimi, Teke Yörüklerini doğadaki yenilebilir otlara yönlendirerek bu konuda derin bir bilgi birikimi oluşturmalarını sağlamıştır. Toros kekiği, Yörük mutfağında ve kültüründe merkezi bir role sahip olup, yemeklerde baharat olarak kullanılmasının yanı sıra kekik çayı ve kekik suyu olarak tüketiliyor. Kekik suyunun anti

  • kolesterol özellikleri geleneksel olarak biliniyor ve kullanılıyor.


  • Karahindiba, ebegümeci, gelincik, ısırgan otu gibi yabani otlar ise hem taze olarak salatalarda hem de börek ve yemeklerde değerlendiriliyor. Besin değeri yüksek, ulaşılabilir ve ekonomik kaynaklar olan bu otlar, geçmişte yaşanan kıtlık dönemlerinde hayati önem taşımış. Günümüzde iklim değişikliği ve gıda krizleri karşısında bu geleneksel bilginin önemi daha da artıyor.


    Kültürel Süreklilik ve Modern Dönüşüm


    Günümüzde Teke Yörüklerinin büyük kısmı yerleşik hayata geçerek tarım ve turizmle uğraşmaya başlasa da, Akdeniz'in baz ilçelerinde yarı

  • göçebe obalar varlığını sürdürüyor. Yörük şenlikleri, deve güreşleri, Teke Zortlaması gibi halk oyunları ve "boğaz havası" denilen müzik geleneği ile bu kültürel miras yaşatılmaya çalışılıyor. Yörük mutfağının pratik, doğal ve otantik lezzetleri, Antalya'nın geleneksel mutfağı içinde eriyerek Akdeniz ve Girit mutfak kültürleriyle harmanlanıyor.


Teke Yörükleri, Toros Dağları'nın zorlu koşullarında şekillenen, hayvancılık odaklı göçebe yaşam tarzının bir sonucu olarak benzersiz bir süt ürünleri kültürü ve coğrafyayla derin bir uyum içinde olan yenilebilir ot bilgeliği geliştirmiştir. Modernleşme sürecinde bazı gelenekler zayıflasa da, süt ürünlerinin üretimi ve doğadaki otlara dair bilgi, hem kültürel miras olarak hem de geleceğin gıda güvenliği açısından önemli bir potansiyel olarak yaşamaya devam ediyor.