Gözden kaçırmayın

AKÜ Mezunlarından Oluşan Ekip, Uluslararası Film Festivalinde Mansiyon Ödülü KazandıAKÜ Mezunlarından Oluşan Ekip, Uluslararası Film Festivalinde Mansiyon Ödülü Kazandı

Muğla'nın Yörük köylerinde, göçer yaşam tarzının binlerce yıllık izleri mutfak kültüründe hala canlılığını koruyor. Kül fırını, keçi yolu, kekik ve bal gibi unsurlarla şekillenen bu mutfak, Orta Asya'dan getirilen et ve süt ürünleri ağırlıklı beslenme ile Anadolu'nun zeytinyağlı sebzeleri ve yabani otlarının benzersiz bir sentezini oluşturuyor.


Göçer Yaşamın Mutfağa Yansıyan Pratikleri
Yörüklerin göçebe yaşam tarzı, mutfak kültürlerini derinden şekillendirmiştir. Uzun yolculuklar dayanıklı ve taşınabilir gıdaları zorunlu kılmış, pastırma, sucuk, tarhana ve kurutulmuş süt ürünleri gibi geleneksel lezzetler bu ihtiyaçtan doğmuştur. Küçükbaş hayvancılıkla geçim sağlayan Yörüklerin mutfağı, et, süt, yoğurt ve yağ gibi ürünler etrafında şekillenmiştir. Sabit fırınlar yerine pratik pişirme yöntemleri geliştirilmiş; kül fırını ve teneke içinde buharla pişirme tekniği, teneke tavuk gibi günümüzde de popüler olan yemeklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.


Coğrafyanın Cömert Armağanları: Kekik ve Çam Balı
Muğla'nın dağları ve maki florası, mutfağı zenginleştiren doğal kaynaklarla doludur. Doğal olarak yetişen kekik, adaçayı ve defne gibi bitkiler hem yemeklere lezzet katmakta hem de şifacılıkta kullanılmaktadır. Türkiye'nin çam balı üretiminin yaklaşık yüzde 80'ini karşılayan Muğla'da, arıcılık yalnızca bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda köklü bir kültürel gelenektir. Geleneksel "kara kovan" arıcılığı sürdürülmekte, bal göçer kültürde doğal bir enerji ve şifa kaynağı olarak önemli yerini korumaktadır.


Kadim Lezzetler ve Sosyal Miras
Yörük mutfak kültürünün izleri, günümüzde teneke tavuk, sulu Muğla kebabı, çökertme kebabı ve kışlık Muğla kavurması gibi yöresel lezzetlerde yaşamaya devam ediyor. Tarhana, keşkek ve imece usulüyle yapılan yufka ekmeği ise göçebe pratiğinin güncel tezahürleri olarak sofraları süslüyor. Bu mutfak mirası, düğün yemekleri festivalleri ve Yörük şenlikleri gibi etkinliklerle gelecek nesillere aktarılıyor. Ancak, kül fırını gibi geleneksel pişirme yöntemlerinin ve ekipmanların kullanımının azalması, bu kadim bilginin kayıt altına alınması ve yaşatılması gerektiğini gösteriyor.