İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Üsküdar'ın hemen yanı başında, Boğaz'ın sakin sularına nazır bir semt olan Kuzguncuk, adeta zamanın dışında kalmış bir huzur vahası olarak ziyaretçilerini karşılıyor. Renkli ahşap evleri, Arnavut kaldırımlı sokakları ve yüzyıllara meydan okuyan sıcak mahalle kültürüyle, metropolün karmaşasından birkaç adımda uzaklaşmayı vaat ediyor.
Korunmuş Mimari Dokunun İzinde
Kuzguncuk'un karakteri, 19. yüzyıldan kalma, 2
- 3 katlı, bahçeli ve cumbalı ahşap evleriyle şekilleniyor. Boğaziçi Yasası kapsamında koruma altında olan semtte, yüksek binaların ve çarpık kentleşmenin olmaması, tarihi siluetin ve insani ölçeğin korunmasını sağlamış. Perihan Abla Sokağı, Üryanizade Sokağı ve Simitçi Tahir Sokağı gibi simge sokaklar, bu otantik dokunun en canlı örneklerini sergiliyor. Pencerelerden sarkan rengarenk çiçekler, bu sokaklara ayrı bir güzellik katıyor.
- 15 dakika yürüme mesafesinde olmasına rağmen, Kuzguncuk'a adım atar atmaz şehrin gürültüsünden ve telaşından uzaklaşıldığı hissediliyor. Boğaz'ın serin havası, çınar ağaçlarının gölgesi ve sakin sokaklar, burayı İstanbul'un içinde bir huzur adasına dönüştürüyor. Son dönemde mimarlar, yazarlar ve sanatçılar tarafından da tercih edilen bir yerleşim yeri haline gelen semt, küçük sanat galerileri ve kafelerle birlikte ayrıca bir bohem hava da kazanmış durumda.
Canlı Bir Mahalle Hayatı ve Kültürel Zenginlik
Kuzguncuk, sadece fiziksel güzellikleriyle değil, aynı zamanda yaşayan bir mahalle kültürüyle de öne çıkıyor. İnsanların birbirini tanıdığı, sokakta selamlaştığı ve kapı önü sohbetlerinin eksik olmadığı bir atmosfer hâkim. İstanbul'un merkezindeki önemli yeşil alanlardan biri olan Kuzguncuk Bostanı, mahallelinin el birliğiyle sebze yetiştirdiği, bir dayanışma ve paylaşım simgesi olarak varlığını sürdürüyor. Tarihi Kuzguncuk Fırını'ndan alınan sıcak simit ve Çınaraltı Kahvesi'nde Boğaz manzarası eşliğinde içilen çay, semtin gündelik ritüelleri arasında yer alıyor.
Hoşgörünün Tarihsel Mirası
Semtin en dikkat çeken özelliklerinden biri de yüzyıllardır süren çok kültürlü yapısı. Museviler, Ermeniler, Rumlar ve Türklerin bir arada huzur içinde yaşadığı Kuzguncuk, bu zenginliği Bet Yaakov Sinagogu, Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, Aya Yorgi Rum Ortodoks Kilisesi ve Üryanizade Camii gibi farklı inançlara ait ibadethanelerin birkaç yüz metrelik bir alanda yan yana durmasıyla gözler önüne seriyor. Bu durum, semte "hoşgörü semti" unvanını kazandırmış. Ayrıca, "Perihan Abla" ve "Ekmek Teknesi" gibi kült dizilere ev sahipliği yapması, Kuzguncuk'u Türkiye'nin kolektif hafızasında sıcak bir "mahalle" imgesi olarak perçinlemiş.
Şehrin Kalbinde Bir Sükunet Adası
Üsküdar'a sadece 10







Yorumlar
Yorum Yap