Gaziantep'in tarihi kalbinde, yaklaşık 500 yıldır kesintisiz devam eden ritmik çekiç sesleri, zanaatın zamana meydan okuyan nabzını atmaya devam ediyor. Bakırcılar Çarşısı, Osmanlı döneminden günümüze uzanan çarşısı, ahşap kaplamalı dükkanları ve taş döşeli sokaklarıyla adeta yaşayan bir açık hava müzesi konumunda.
Tarihin Kalbinde Bir Zanaat Merkezi
Gaziantep'in Şahinbey ilçesi, Alaybey Mahallesi'nde, tarihi Bey Mahallesi ve Gaziantep Kalesi'nin hemen yanı başında bulunan Bakırcılar Çarşısı, şehrin tam merkezinde ulaşımı kolay bir noktada yer alıyor. Çarşının geçmişi 16. yüzyıla, bazı kaynaklara göre ise 19. yüzyıla dayanıyor. Tek katlı, kemerli girişlere sahip dükkanları, "keymih" adı verilen sert kalker taşından inşa edilmiş olup, ahşap kaplamalı ön yüzleri ve Arnavut kaldırımı görünümündeki taş döşeli sokakları ile otantik bir atmosfer sunuyor.
"Demir Ateş"in Ritmik Senfonisi
Çarşıya adını veren ve onu canlı tutan unsur, bakır ustalarının çekiçlerinden yükselen "tık tık" sesleri. Sabahın erken saatlerinde başlayan bu ritmik sesler, çarşıyı adeta bir senfoniye dönüştürüyor. Gaziantep bakır işlemeciliği, 2010 yılında coğrafi işaret almış olup, en ayırt edici özelliği "çalma tekniği" ile bakırın tek parça halinde işlenmesi, lehim veya kaynak kullanılmaması. Bir çekiç ve bir çelik kalem kullanılarak, ana malzemeden parça koparılarak motifler oluşturulan bu zahmetli işlem, bazen bir ürünün aylarca sürmesine neden oluyor. İşlemelerde 41 ana motif kullanılırken, ağırlıklı olarak Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden esinlenen geometrik ve bitkisel motiflerin yanı sıra, doğa resimleri ve ustaların özgün tasarımları görülüyor.
Bir Arada Yaşayan Geleneksel Zanaatlar
Adı "Bakırcılar Çarşısı" olsa da burası sadece bakırcılardan ibaret değil. Sedefkârlar, kalaycılar, yemeniciler (geleneksel deri ayakkabı ustaları), aktarlar, kutnu kumaş üreticileri ve kuyumcular gibi birçok geleneksel zanaatın bir arada yaşatıldığı bir kompleks. Çarşıda, mesleğini 60 yıldır sürdüren 80 yaşındaki ustadan, yeni kuşağa kadar uzanan bir ustalar topluluğu bulunuyor. Teknolojiye rağmen geleneksel yöntemleri sürdüren ustalar, aynı zamanda turistlere sanatlarını anlatarak kültürel bir köprü görevi görüyor. Çarşı, Gaziantep'e gelen yerli ve yabancı turistlerin en önemli uğrak noktası konumunda.
Ekonomiye ve Kültüre Katkı
Çarşıda üretilen başlıca bakır ürünler arasında cezve, tencere, tava, sürahi, tepsiler ve şamdanlar, vazolar gibi süs eşyaları yer alıyor. Ayrıca, beş farklı hayvan derisinden yapılan geleneksel ayakkabı yemeni, Osmanlı padişah kaftanlarında kullanılan kutnu kumaşı ve kakma tekniğiyle yapılan sedef işlemeciliği ürünleri de çarşının öne çıkan diğer el sanatları. Çarşı, yerel ekonomi için hayati öneme sahip. Üretilen ürünler sadece Türkiye'de değil, başta Avrupa ülkeleri, Irak, İran hatta Japonya ve Çin'e kadar ihraç ediliyor. Özellikle hediyelik eşya üretimine yönelim, sektörü yeniden canlandırmış durumda.
Geleceğe Taşınan Miras
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve ÇEKÜL Vakfı'nın "Bakırcılar Çarşısı Sokak Sağlıklaştırma Projesi" kapsamında, 8 sokak ve 280 dükkan restore edildi. Bu başarılı restorasyon çalışmaları nedeniyle çarşı, Tarihi Kentler Birliği tarafından "Başarı Ödülü"ne layık görüldü. Gaziantep'in UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na "Gastronomi" alanında girmesi, şehrin genel turizm potansiyelini artırırken, Bakırcılar Çarşısı da bu kapsamda "Zanaat ve Halk Sanatları" merkezi olarak değerlendiriliyor. Geleneksel zanaatların yaşatılmasında gençlerin mesleğe ilgisinin azalması gibi evrensel bir sorunla karşı karşıya kalınsa da, artan turist ilgisi ve ihracat potansiyeli, bu kadim mesleğin geleceği için umut veriyor.






Yorumlar
Yorum Yap