Küçükkuyu'dan Kazdağları'na uzanan bölge, dünyanın oksijen bakımından en zengin ikinci bölgesi olmasının yanı sıra, Türkiye'nin en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği, şifalı otların doğal olarak yetiştiği ve taş ev mimarisi içinde otantik bir mutfak kültürünün yaşatıldığı eşsiz bir coğrafya olarak öne çıkıyor. Bu benzersiz bölge, ziyaretçilerine geleneksel üretim tekniklerinden ot yemekleri festivallerine kadar unutulmaz deneyimler sunuyor.
Kalitenin Sırrı: Soğuk Sıkım Zeytinyağı
Bölgenin gastronomik zenginliğinin temelini, "Kuzey Ege Zeytinyağları" coğrafi işaretli ürünü oluşturuyor. Ekim ayında yapılan erken hasat ile olgunlaşmamış yeşil zeytinlerden, ısının 24
- 25°C'yi geçmediği soğuk sıkım yöntemiyle elde edilen zeytinyağları, yüksek polifenol içeriği, düşük asit oranı ve meyvemsi aromasıyla dikkat çekiyor. Küçükkuyu'da nesillerdir üretim yapan Erol ailesi tarafından 2016'da kurulan Olivkoy Zeytinyağı gibi üreticiler, geleneksel bilgiyi modern tekniklerle harmanlayarak bu kaliteyi sürdürüyor.
- atölye olarak, maserasyon yöntemiyle bitki özlerini zeytinyağında bekleterek 50 çeşit doğal sabun üretiyor. Havran'da düzenlenen geleneksel Kazdağları Ot Yemekleri Festivali ise yöresel otlu lezzetleri tanıtıyor.
- Aralık ayları veya ilkbahar dönemi olarak öneriliyor.
Kazdağları'nın Şifalı Otları ve Doğal Sabunlar
Kazdağları'nda 40'a yakın farklı ot türü doğal olarak yetişiyor. Kantaron, aynısefa ve civanperçemi gibi yüksek etken madde oranına sahip şifalı bitkiler, bölgenin gastronomi ve doğal ürün kültürünü şekillendiriyor. Melda Aş tarafından işletilen Antik Sabunhane 1924, eski bir zeytinyağı fabrikasından dönüştürülmüş müze
Taş Evlerde Otantik Mutfak Deneyimi
1989'da sit alanı ilan edilen Adatepe Köyü, tamamı taş mimariden oluşan yapısıyla ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. 1. derece koruma statüsüyle aslına uygun restore edilmiş konaklar ve Yeşilyurt Köyü'ndeki Çetmihan Otel gibi işletmeler, geleneksel taş ev konaklama deneyimi sunuyor. Bu mekanlarda, Kazdağı çorbası, zeytinyağlı enginar, yaprak sarması, köy kahvaltıları, keşkek ve ev yapımı mantı gibi yöresel lezzetler, özellikle ömine başı akşam yemeklerinde misafirlere sunuluyor.
Ziyaretçiler İçin Gastronomi Rotası
Bölgeyi ziyaret edenler, Türkiye'nin ilk zeytinyağı müzesi olan Adatepe Zeytinyağı Müzesi'ni gezebilir, Zeus Altar'da panoramik manzara eşliğinde tarihe tanıklık edebilir veya Sütüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Göleti'nde doğa yürüyüşleri yapabilir. Zeytinyağı tadım etkinlikleri, ot toplama ve tanıma turları ile taş evlerde geleneksel mutfak deneyimleri, bölgenin slow food felsefesine uygun aktiviteler arasında yer alıyor. Ziyaret için en ideal zaman, zeytin hasadı dönemi olan Ekim
Yorumlar
Yorum Yap