Gözden kaçırmayın

Kadıköy'ün Sinema Tarihi Beş Durablekta CanlanıyorKadıköy'ün Sinema Tarihi Beş Durablekta Canlanıyor

Galata'nın göz önündeki turistik cazibesinin gerisinde, zamanın farklı bir aktığı, unutulmuş arka sokakları bulunuyor. Öğle vaktinin güneşi, bu dar yollardaki yüksek binaların arasından süzülerek, bir zamanların hareketli sosyal ve ticari yaşamından kalan izlere vuruyor. Bu sokaklar, "Çıfıt Çarşısı" deyimiyle anılan, Osmanlı döneminde çok kültürlü ve karmaşık ticari hayatın metaforik gölgelerini taşıyor.


Tarihin Labirentinde Bir Yolculuk
"Çıfıt Çarşısı" ifadesi, tarihsel olarak özellikle Balat semtiyle anılan ve 1492'de İspanya'dan kovulan Yahudilerin yerleştiği, her çeşit malın alınıp satıldığı karmaşık pazar yerlerini tanımlıyor. Zamanla bu deyim, karmaşanın ve çeşitliliğin hüküm sürdüğü mekanları betimlemek için metaforik bir anlam kazandı. Bugün, bu metafor Galata'nın labirentvari arka sokaklarına uyarlanıyor. Bankalar Caddesi, Şair Ziya Paşa Yokuşu (Yahudi Yokuşu), Tatar Beyi Sokak ve Serdar

  • ı Ekrem Sokak gibi bölgeler, bir dönem Yahudi, Levanten, Rum ve Türk kültürlerinin iç içe geçtiği, ancak büyük ölçüde dönüşen veya kaybolan yaşamın izlerini barındırıyor.


Öğle Vakti Sessizliğinde Keşif
Öğle saatleri, Galata'nın bu arka sokaklarında alışılagelmişin dışında bir deneyim sunar. Gün ortasının sıcağında sokakların tenhalaşması ve gölgelerin keskinleşmesi, mekanın kendi iç sesine ve tarihine kulak vermek için bir fırsat yaratır. Bu, sabahın koşturmacası ile akşamın hareketliliği arasında, adeta zamanın durduğu bir vakittir. Fiziki gölgelerin yanı sıra, "unutulmuş" olanı simgeleyen metaforik gölgeler de bu sessizlik anında daha belirgin hale gelir; solmuş tabelalar, artık faal olmayan eski dükkânlar ve göç etmiş cemaatlerin silik izleri, öğle güneşi altında keşfedilmeyi bekler. Bu yürüyüş, hem bir kent keşfi hem de bir tarihsel yolculuk niteliği taşır.