Erzurum'un yüksek rakımlı coğrafyası, sadece modern kayak turizminin değil, aynı zamanda binlerce yıllık buzul hareketlerinin şekillendirdiği jeolojik bir hazinenin de ev sahibi. Palandöken Dağı ve çevresi, Pleistosen Dönemi'ndeki buzul çağlarının canlı tanığı olan önemli izler barındırıyor.
Buzul Çağından Kalan İzler
Palandöken Dağı, Türkiye'de Pleistosen Dönemi buzullaşmalarının en belirgin görüldüğü alanlardan biri. Dağın yamaçlarında ve eteklerinde, geçmiş buzul faaliyetlerinin karakteristik oluşumları olan buzul sirkleri ve U şeklindeki vadiler dikkat çekiyor. Bu oluşumlar, bölgenin iklim tarihine dair önemli bilgiler sunan doğal arşivler niteliğinde.
Buzul Sirk Gölleri: Yedigöller
Palandöken'in eteklerinde, Spir ilçesi sınırlarında ve yaklaşık 3.100
- 3.200 metre rakımda bulunan Yedigöller, bu buzul mirasının en canlı örneklerini oluşturuyor. Buzulların aşındırmasıyla oluşan sirklere su dolması sonucu meydana gelen bu göller, toplamda 10 adet buzul gölünden oluşuyor. Kuzu, Koyun, Göbekli ve Aygır Gölü gibi isimler taşıyan bu göller, 10 ile 70 metre arasında değişen derinliklere sahip. Kış aylarında yüzeyi kalın buz tabakasıyla kaplanan göllerin ziyareti için en uygun dönem 15 Haziran-15 Eylül arası olarak belirtiliyor.
Kayak Merkezinin Jeolojik Alt Yapısı
Palandöken Kayak Merkezi, sadece dünyaca ünlü pistleriyle değil, altında yatan buzul jeomorfolojisiyle de dikkat çekici bir konumda. Kayak merkezinin uzun pistleri ve derin vadileri, geçmiş buzul hareketlerinin izlerini taşıyor. Bölgede aktif buzul bulunmamasına rağmen, bu "güncel buzul izleri" Palandöken'i önemli bir jeosit alanı haline getiriyor.
Aşındırma ve Biriktirme Şekilleri
Buzul mirasının bir diğer önemli unsuru ise çeşitli aşındırma ve biriktirme şekilleri. Palandöken'de yaygın olarak görülen sirklere ek olarak, buzul aşındırması sonucu oluşan pürüzsüz hörgüç kayalar da dikkat çekici oluşumlar arasında. Buzulların taşıyıp bıraktığı malzemelerden oluşan morenler ve dalga şeklindeki drumlinler ise bölgedeki buzul biriktirme şekillerine örnek teşkil ediyor.
İklim Değişikliğinin Tehdidi ve Koruma Çabaları
Küresel iklim değişikliği, Palandöken'deki bu değerli buzul mirasını tehdit eden en büyük unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. Kar örtüsünün süresi ve kalınlığındaki değişimler, buzul izlerinin korunmasını zorlaştırıyor. Ancak, bu miras aynı zamanda doğa turizmi, jeoturizm ve bilimsel araştırmalar açısından büyük bir potansiyel barındırıyor. Atatürk Üniversitesi'nin Antarktika'daki göller ile Erzurum'daki buzul göllerini karşılaştıran projesi de bölgenin bilimsel önemini vurguluyor. Bu eşsiz doğal mirasın UNESCO Dünya Mirası kapsamına alınması yönünde çalışmaların devam ettiği belirtiliyor.






Yorumlar
Yorum Yap