Türkiye'nin dört bir yanında yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve üretici kooperatifleri tarafından düzenlenen yerel tohum takas etkinlikleri, geleceğin gıda mirasının korunmasına katkı sağlıyor. Binlerce yıldır aynı coğrafyada yetişen, genetiği değiştirilmemiş ata tohumları, gıda güvenliği, biyoçeşitlilik ve iklim değişikliğine direnç açısından kritik öneme sahip.
Yerel Tohumların Hayati Özellikleri
Yerel tohumlar, bulundukları bölgenin iklimine, toprak yapısına ve ekolojik koşullarına uyum sağlamış doğal tohumlar olarak tanımlanıyor. Bu tohumlar, her yıl üründen tohum alınabilmesiyle sürdürülebilir bir tarım imkanı sunarken, çiftçiyi dışa bağımlılıktan kurtarıyor. Hastalıklara, zararlılara ve iklim koşullarına karşı yerel adaptasyonları bulunan yerel tohumlar, aynı zamanda hibrit tohumlara göre çok daha yüksek vitamin ve mineral değerlerine sahip. Geleneksel tat ve aromaları koruyan bu tohumlar, nesiller boyu aktarılan bir kültürel mirasın taşıyıcısı konumunda.
Türkiye'de Yaygınlaşan Tohum Takas Etkinlikleri
Son yıllarda büyük bir ivme kazanan yerel tohum takas hareketi, çeşitli illerde düzenlenen etkinliklerle yaygınlaşıyor. Nilüfer'de 19 farklı ülkeden katılımla düzenlenen Uluslararası Tohum Takası'nda yaklaşık 7 bin paket tohum takas edildi. Gaziantep'te Zeugma Rotary Kulübü ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle "Doğa Dostu Tarım ve Tohum Takası" etkinliği düzenlenirken, Trabzon Çaykara'da ÇAYDER Kadın Kooperatifi tarafından "Geleneksel 2. Tohum Takası" gerçekleştirildi.
Samsun'da Büyükşehir Belediyesi ve İl Tarım Müdürlüğü'nün desteğiyle "Yerel Tohum Koruma Ağları" oluşturulurken, Turgutlu, Etimesgut, Çanakkale ve Maraş'ta da benzer etkinlikler geleneksel hale geldi.
Kurumsal Projeler ve Tohum Merkezleri
Muğla Büyükşehir Belediyesi Yerel Tohum Merkezi, 980 çeşit tohumu kayıt altına alarak laboratuvarda test edilen 120 çeşit ata tohumunu Türkiye genelinde ücretsiz dağıtıyor. Atakum Belediyesi AtaTohum Merkezi, Karadeniz'in ilk tohum bankası olarak 232 çeşit tohumla hizmet veriyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan ortaklığında yürüttüğü "Tohum Koruyucular" projesi ise yerel tohumların korunması ve geleceğe aktarılmasını hedefliyor.
Geleceğin Gıda Güvenliği İçin Kritik Rol
Yerel tohum takas faaliyetleri, tarımsal bağımsızlığın temelini oluşturuyor. Hibrit ve GDO'lu tohumların aksine, yerel tohumlar çiftçileri ve ülkeyi büyük şirketlere bağımlılıktan kurtarıyor. İklim değişikliğine uyum konusunda da kritik öneme sahip olan yerel tohumlar, uzun süreçte bulundukları bölgenin iklim koşullarına adapte oldukları için kuraklık ve aşırı sıcaklık gibi etkilere karşı daha dayanıklı.
Vermont Üniversitesi araştırmacıları, iklim değişikliği karşısında gıda güvenliğinin ancak küçük ölçekli çiftçilerin elindeki bu adapte olmuş tohumlarla sağlanabileceğini vurguluyor. Endüstriyel tarımın dayattığı tek tip üretimin aksine, yerel tohum takası yüzlerce farklı bitki çeşidinin yaşatılmasını ve genetik havuzun zenginleşmesini sağlıyor.
Yasal Zorluklar ve Toplumsal Direniş
2006 yılında yürürlüğe giren 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu, tescillenmemiş tohumların ticaretini kısıtlarken, küçük üreticiyi sertifikalı tohum kullanmaya yönlendiriyor. Kanun, ticarete konu olmamak ve kişisel ihtiyaçla sınırlı kalmak kaydıyla çiftçiler arası tohum takasına izin verse de, uygulamada belirsizlikler yaratıyor. Hibrit tohumların yüksek verim vaadi ve pazarlama gücü, yerel çeşitlerin ekim alanlarını daraltırken, sertifikalı tohum kullanımını teşvik eden devlet destekleri de yerel tohum kullanan çiftçileri dezavantajlı duruma düşürebiliyor.
Ancak, tüm bu zorluklara rağmen, tohum takası etkinlikleri ve yerel tohum ağları, yasal boşlukta halk tabanlı bir çözüm ve direniş yolu olarak gelişmeye devam ediyor.




Yorumlar
Yorum Yap