Gözden kaçırmayın

Araştırma: İzmir'in Aşk Temalı Şiirsel Kimliği Eski Mecmuaların İzinde AranıyorAraştırma: İzmir'in Aşk Temalı Şiirsel Kimliği Eski Mecmuaların İzinde Aranıyor

Boğaz’ın Unutulan Cennet Bahçeleri


İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasındaki Kandilli sırtlarında, bir zamanlar cenneti aratmayan Osmanlı has bahçeleri bulunuyordu. 16. yüzyıldan itibaren varlığı bilinen bu bahçeler, özellikle Sultan III. Murad'ın dikkatini çekmiş ve onun emriyle burada görkemli bir has bahçe inşa edilmişti.


İhtişamlı Bir Bahçenin Yükselişi ve Çöküşü


Kandilli'nin havası ve suyunun güzelliği, bu bölgenin bir bahçe cennetine dönüşmesine olanak sağlamıştı. Seyyid Lokman'ın şehnâmesinde anlatıldığı üzere, havuzları, fıskiyeleri, meyve ağaçları, gül, sümbül ve yasemin dolu çiçek tarhlarıyla ünlü olan bu bahçe, kayalık yamaçlar üzerine kasırların inşa edilmesiyle daha da genişletilmişti. Özellikle Akıntı Burnu çevresinde, set set yükselen laleler ve sümbüllerle bezenmiş bir bahçe dikkat çekiyordu.


Ancak zaman içinde Kandilli'deki bu ihtişamlı bahçelerin izleri büyük ölçüde silindi. Semtin 19. ve 20. yüzyıldaki yapılaşması, yalıların, köşklerin inşası ve modern yerleşim nedeniyle bu bahçeler fiziksel olarak kayboldu veya dönüştü. "Fıstıklı Bağ" gibi eski mesirelerin gece kondularla mahalleleşmiş olması, bu dönüşümün kanıtı olarak gösteriliyor.


Cibali'deki Bahçe İzleri ve Kentsel Dönüşüm


Soruda geçen "Cibali'deki Kayıp Osmanlı Bahçeleri" ifadesi ise daha karmaşık bir tablo çiziyor. Haliç'in batı kıyısındaki Cibali semti, tarih boyunca daha çok bir yerleşim, ticaret ve endüstri bölgesi olarak öne çıkmıştı. Kaynaklarda Cibali'de Kandilli'deki gibi büyük, tanınmış bir padişah hasbahçesinin varlığına dair net bir bilgi bulunmuyor. Cibali, Osmanlı döneminde daha ziyade konut bahçeleri ve bostanlara ev sahipliği yapmış olabilir.


Cibali, tarihte sık sık büyük yangınlara maruz kalmış, 20. yüzyılda yoğun bir iç göç almış ve kentsel dokusu büyük ölçüde değişmiştir. Osmanlı dönemindeki herhangi bir bahçe veya bostanın günümüze ulaşması mümkün görünmemektedir. Bölge, endüstriyel miras yapılarıyla tanınır hale gelmiştir.


Osmanlı Bahçe Kültürünün Felsefesi


Osmanlı bahçeleri, doğaya saygı ve uyum üzerine kuruluydu. Katı kurallar yerine, arazinin topografyasına uygun, "kendiliğinden" gelişmiş izlenimi veren bahçeler tercih edilirdi. Su, ağaçlar ve çiçekler bahçenin vazgeçilmez unsurlarıydı. Bahçeler sadece güzellik için değil, dinlenme, eğlence, sosyalleşme ve şiir meclisleri amacıyla da kullanılırdı. Osmanlı bahçe kültürü, 16. yüzyıldan itibaren Avrupa bahçe tasarımını da etkilemişti.