Bolivya'nın Oruro kentinde her yıl düzenlenen ve UNESCO tarafından "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" olarak tanınan Oruro Karnavalı'nın en göz alıcı ve anlamlı unsuru, hiç şüphesiz La Diablada adlı geleneksel danstır. Şeytan maskeleri ve rengarenk kostümlerle icra edilen bu dans, binlerce yıllık tarihi, derin sembolizmi ve büyüleyici hikayesiyle izleyenleri adeta büyülüyor.
Bir Kültürel Sentezin Doğuşu
La Diablada'nın kökenleri, İspanyol sömürge dönemi öncesine, Uru ve Aymara gibi yerli halkların ritüellerine dayanıyor. Uru halkının madenlerin ve suların koruyucu tanrısı Tiw onuruna yaptığı "Llama Lama" dansı ile Aymara madencilerin mağaralarda yaşayan "Anchanchu" ruhu için düzenlediği törenler, dansın temelini oluşturdu. 16. yüzyılda İspanyolların bölgeye gelişi ve Hristiyanlığı yayma çabaları sırasında, bu yerel danslar yasaklandı. Yerli halk, inançlarını sürdürebilmek için ritüellerini Katolik doktrini altında gizlemeye başladı. Sonuçta, yerli tanrıların figürü Hristiyan şeytanıyla, İspanyol dini tiyatro oyunları ise yerli danslarla birleşerek bugünkü La Diablada'yı ortaya çıkardı.
İyilik ile Kötülüğün Ezeli Mücadelesi
La Diablada, temelde iyi ile kötü arasındaki mücadeleyi ve nihayetinde iyiliğin zaferini sembolize eder. Bu tema, aynı zamanda madencilerin yer altındaki tehlikeli koşullarda verdiği hayatta kalma mücadelesinin ve sömürge dönemine karşı bir kültürel direnişin metaforudur. Dansın koreografisi, şeytanların zafer yürüyüşünü, Başmelek Mikail ile olan çatışmayı ve sonunda şeytanların Virgen del Socavón (Maden Ocağı Bakiresi) önünde teslim oluşunu canlandırır.
Sembollerle Yüklü Görsel Bir Şölen
Dansın en çarpıcı yanı, her biri derin anlamlar taşıyan kostüm ve maskelerdir. On kiloya varan ağırlıktaki şeytan maskeleri, boynuzlar, fildişleri ve ürkütücü detaylarıyla dikkat çeker ve kökenini yerli tanrı Tiw'den alır. Kostümler ise ağır işlemeler, aynalar, renkli tüyler ve pullarla süslüdür. Aynaların kötü ruhları uzaklaştırdığına, canlı renklerin ise And kültürünün coşkusunu yansıttığına inanılır. Başmelek Mikail, iyiliği ve zaferi temsil ederken, China Supay (Şeytan'ın Karısı) güçlü ve baştan çıkarıcı bir kadın figürüdür. Ayıcık (Osito) ve diğer hayvan kılığındaki figürler ise And faunasını ve doğa ruhlarını sembolize eder.
UNESCO ile Taçlanan Miras ve Köken Tartışmaları
La Diablada, 48'den fazla dans grubu ve 28.000'i aşkın dansçının katılımıyla gerçekleşen Oruro Karnavalı'nın kalbinde yer alır. Karnaval, 2001 yılında UNESCO tarafından insanlığın somut olmayan kültürel mirası olarak kabul edilmiş, La Diablada'nın önemi uluslararası düzeyde tescil edilmiştir. Ancak bu tanınma, dansın kökeni konusundaki tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Bolivya, dansın köklerinin Oruro şehrine ve Uru medeniyetine dayandığını savunurken, Peru, kökenin İspanyol öncesi Aymara geleneklerine uzandığını ve tüm And devletlerine ait bir miras olduğunu iddia eder. Şili'de ise dansın 1950'lerde Bolivya'dan geldiği kabul edilse de benzer şeytan danslarının daha önceden var olduğu belirtilir. Bu tartışma, somut olmayan kültürel mirasın "sahiplenilmesi"ne dair önemli bir örnek teşkil etmektedir.





Yorumlar
Yorum Yap