Gözden kaçırmayın
Artvin'de Kitap Kafede "Soru Sorma Günü" Etkinliği DüzenlenecekGaziantep’in Tatlı Mirası: Baklava ve Künefenin İpek Yolu’ndaki Kadim Yolculuğu
Binlerce yıllık tarihiyle Gaziantep, sadece stratejik konumuyla değil, aynı zamanda dünyaca ünlü mutfağıyla da öne çıkıyor. İpek Yolu'nun önemli kavşak noktalarından biri olan kent, bu sayede sadece malların değil, kültürlerin ve lezzetlerin de buluşma noktası haline geldi. UNESCO’nun 2015’te “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil ettiği Gaziantep, bu zengin mirasın en tatlı temsilcileri olan baklava ve künefeyle bu unvanı taçlandırıyor.
Baklavanın Saraylardan Dünya Sofralarına Yolculuğu
Baklavanın hikayesi, İpek Yolu'nun bereketli topraklarından başlıyor. Gaziantep'in verimli topraklarında yetişen ve coğrafi işaretle tescillenen Antep fıstığı, baklavanın temel malzemesi olarak bu tarihi ticaret yolunda taşındı. İnce yufka açma ustalığının Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türk kavimleriyle geldiği düşünülüyor. Gaziantep'te bu teknik, "tülden ince" olarak tarif edilen, 40'a yakın katmandan oluşan bir sanata dönüştü.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde baklava, saray mutfağında mükemmelleştirilerek bir statü sembolü haline geldi. Kent, bu dönemde imparatorluğun en önemli baklava üretim merkezlerinden biri oldu. Geleneksel yöntemlerle el ile açılan ince hamur, bol miktarda kaliteli Antep fıstığı ve saf tereyağı kullanımı, Gaziantep baklavasını diğerlerinden ayıran temel özellikler arasında yer alıyor.
Künefenin Ortadoğu'dan Gaziantep'e Uyarlanan Lezzeti
Künefenin kökeninin, 10. yüzyılda Filistin'in Nablus şehrine dayandığı düşünülüyor. Türkiye'deki serüveninin ise 18. yüzyılda, kültürlerin buluşma noktası olan Hatay'dan başladığı ve buradan Gaziantep gibi komşu şehirlere yayıldığı belirtiliyor. Gaziantep, künefeyi alıp kendi mutfak kimliğiyle harmanlayarak bu lezzete yeni bir boyut kazandırdı.
Tel kadayıf, peynir ve şerbet gibi temel formüller korunurken, içeriye Antep fıstığı eklenmiş ve bölgeye özgü peynir çeşitleri kullanılmaya başlanmıştır. Künefe, Gaziantep'te sadece bir tatlı değil, aynı zamanda sosyal bir ritüel haline geldi. Özellikle Ramazan iftar sofralarının, düğünlerin ve özel kutlamaların vazgeçilmezi olarak paylaşımın ve misafirperverliğin simgesi oldu.
İpek Yolu'nun Baharatı: Malzemelerin ve Lezzetlerin Sentezi
"Son İpek Kervanının Baharatı" metaforu, Gaziantep mutfağının karakterini şekillendiren unsurları işaret ediyor. Kentin mutfağı, karabiber, isot (pul biber), sumak, yenibahar ve tarhun gibi baharatlarla karakterize oluyor. İpek Yolu'nun Gaziantep'e en değerli "baharatı" denilebilecek Antep fıstığı ise hem baklavanın hem de künefenin vazgeçilmez bileşeni haline geldi.
Gaziantep'te künefe ve baklava, binlerce yıllık tarihi ticaret yollarının, kültürel etkileşimlerin ve nesilden nesile aktarılan ustalığın somut hali. İpek Yolu, bu lezzetlere ham madde ve ilham taşırken, Gaziantep'in ustaları da onları birer sanat eserine dönüştürdü. Bu "kadim yolculuk", Gaziantep'in sadece bir tatlı şehri değil, aynı zamanda yaşayan, nefes alan bir gastronomi müzesi olduğunun kanıtı.




Yorumlar
Yorum Yap