Gözden kaçırmayın

Küçüksu'da Bir Balkç Kahvesi Arayışı: Kayıtlarda Yok, Hayallerde VarKüçüksu'da Bir Balkç Kahvesi Arayışı: Kayıtlarda Yok, Hayallerde Var

İstanbul'un kadim semti Fener, Haliç'in sularına nazır, yüzyılların birikimini taşıyan sokaklarıyla zamana meydan okuyor. Semtin karakterini, daracık, dolambaçlı ve kırık taşlı (Arnavut kaldırımı) sokakları, bu sokaklara sıralanmış kendine özgü mimarisiyle ünlü Fener evleri ve 1602'den beri burada bulunan Rum Ortodoks Patrikhanesi şekillendiriyor.


Fener Evlerinin Mimari Dokusu
Fener semti, tipik İstanbul ahşap evlerinden farklı olarak taş ve tuğla karışımı (almaşık teknik) ile inşa edilmiş iki veya üç katlı "Fener Evleri" ile ünlüdür. Kalın duvarları, demir parmaklıklı küçük pencereleri, konsollar üzerine oturan cumbaları ve testere dili tuğla saçaklarıyla dikkat çeken bu evler, semtin tarihî kimliğinin somut kanıtlarıdır. Bu mimari doku, semte otantik ve tarihî bir hava katmaktadır.


Patrikhane'nin Merkezi Rolü
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, yaklaşık 300 milyon Ortodoks Hristiyan için manevi bir merkez (ekümenik patrikhane) kabul edilir. Semtin mimarisi, tarihi ve kültürü adeta Patrikhane'nin etkisi ve himayesi altında şekillenmiştir. Patrikhane bahçesi ve Aya Yorgi Kilisesi, sadece dini ayinlere değil, Papa 16. Benediktus gibi önemli ziyaretlere de ev sahipliği yaparak hem dini hem de diplomatik önemini sürdürmektedir.


İkindinin Fener'e Yansıyan Işığı
İkindinin yumuşak ve altın rengine dönüşen ışığı, Fener'in renkli evlerini, kırık taşlı sokaklarını ve Patrikhane'nin tarihî duvarlarını daha da poetik bir hale getirir. Bu vakit, günün bitişini hatırlatan bir dinginlik ve hüzün duygusuyla birlikte, semtin görkemli geçmişi ile günümüzdeki sakin hali arasındaki tezadı da vurgular. Fener, bu haliyle İstanbul'un kalbinde, zamanda bir yolculuk vaat eden bir kültür hazinesi olarak ziyaretçilerini beklemektedir.