Gözden kaçırmayın
Göcek'te Doğanın Eşsiz DansıMetin Erksan’ın 1962 yapımı "Acı Hayat" adlı filmi, modern İstanbul’un çehresini değiştirirken, kentsel yaşamın sadece bir kesimine hitap ettiğini gözler önüne seriyor. Film, fondaki caz müziği eşliğinde, kentteki yeni yapıları izleyiciye sunarken, bu modern yaşamda emekçilerin yer almadığını vurguluyor. Gecekondu Mahallelerinde Geçen Bir Aşk Hikayesi Filmde Nermin ve Mehmet adlı iki aşığın yaşamı, İstanbul'un gecekondu bölgelerinde şekilleniyor. Bu saha, çamurlu yolları ve belirsiz yaşam koşullarıyla gerçekçi bir tablo çiziyor. Nermin'in "Biz hiçbir zaman böyle yerlerde oturamayacağız" şeklindeki sözü, hayallerinin ötesinde yaşanan sınıf çelişkisini simgeliyor. Bu durum, Nermin’in hayalleri ile içinde bulundukları sosyal gerçeklik arasındaki mesafeyi gözler önüne seriyor. Yoksulluk ve Modernleşme İstanbul’un yoksullara sunduğu vaatlere rağmen, Nermin ve Mehmet gibi emekçi bireylerin hayalleri birer illüzyon olmaktan öteye gidemiyor. Film, bu yarım kalan hayallerle, modernleşmenin getirdiği boş vaatleri eleştiriyor. İzleyiciler, aşk ve umudun yanında, insanın içinde bulunduğu koşulların belirlediği kısıtlamaları da hüzünle izliyor.
Yorumlar
Yorum Yap