Gözden kaçırmayın

12 Bin Yıllık Tohumdan Gelen Lezzet: Kavılca Bulguru12 Bin Yıllık Tohumdan Gelen Lezzet: Kavılca Bulguru

Bir şehrin ruhu, onun mutfağında saklıdır. Çanakkale de bu anlamda, binlerce yıllık tarihinin izlerini taşıyan, eşsiz bir lezzet hazinesi sunuyor. Boğazın serin rüzgarları, verimli toprakları ve kucakladığı denizler, bu toprakların mutfak kültürünü şekillendiren başlıca unsurlar olarak öne çıkıyor.


Tarihin ve Coğrafyanın Lezzete Yansıması
Çanakkale mutfağı, sadece bir yemek kültürü olmanın ötesinde, bir kültür mozaiğidir. Truva'dan Osmanlı'ya uzanan tarihsel süreç, Rumeli ve Ege göçleriyle harmanlanmıştır. Bu zengin geçmiş, mutfağa da derinlemesine işlemiştir. Boğaz'ın bereketli sularından çıkan taze balıklar, Kaz Dağları'nın otları ve ovaların tarımsal ürünleri, yöre mutfağının temel taşlarını oluşturur. Yemeklerde zeytinyağının hâkimiyeti, Ege mutfağıyla olan güçlü bağı gözler önüne serer.


Yöreye Özgü Lezzetler
Çanakkale'yi ziyaret edenler, burada tadabilecekleri birbirinden özgün lezzetlerle karşılaşır. Yaz aylarında tazesi, kış aylarında ise kurutulmuş haliyle tüketilen Çanakkale domatesi, yöreye has aromasıyla dikkat çeker. Deniz ürünleri arasında ise kum midyesi, pavurya ve sardalya önemli bir yer tutar. Geleneksel usullerle hazırlanan peynir helvası ve peynir tatlısı gibi yöresel tatlılar, Çanakkale mutfağının şaşırtıcı çeşitliliğinin bir göstergesidir. Bu lezzetler, yerel halkın sosyal yaşamının ve festivallerinin de vazgeçilmez bir parçasıdır.