Gözden kaçırmayın

AKÜ ve Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülteleri Sanatla BuluştuAKÜ ve Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülteleri Sanatla Buluştu

Mardin’in Midyat ilçesinde, Süryani kültürünün binlerce yıllık şarap ve baharat mirası, taş atölyelerinin fiziksel mekanlarında ve bu taşlara işlenmiş sembolik motiflerde varlığını sürdürüyor. Sosyo

  • politik değişimler nedeniyle kamusal alandan çekilen bu kadim gelenek, evlerde gizli üretim ve taş işçiliğine kodlanmış sembollerle nesilden nesile aktarılıyor.


  • Kadim Bir Geleneğin Kökleri
    Süryani şarapçılığının kökleri Mezopotamya'ya, MÖ 4000'lere kadar uzanıyor. Şarap, Süryaniler için sadece bir içecek değil, dini ayinlerin ayrılmaz bir parçası ve sosyal ritüellerde merkezi bir role sahip. Bölgeye özgü Mazrona, Öküzgözü ve Boğazkere gibi üzüm çeşitleri, bu geleneğin lezzet temelini oluşturuyor. Baharat mirası ise mutfağın ayrılmaz parçası olarak, yemeklere ve özel ürünlere karakter veriyor.


    Sosyo

  • Politik Değişim ve Gizli Üretim

  • 1980'lerden itibaren artan terör olayları ve göç, Süryani şarap geleneğini sekteye uğrattı. Şarap üreten ve satan bazı Süryani esnafın öldürülmesi, geleneğin evlerde gizli bir şekilde üretilmesine ve "gözlerden uzak" ulaştırılmasına neden oldu. Buna karşılık, Shiluh (2009) gibi şaraphaneler kurularak geleneksel yöntemler modern tekniklerle birleştirildi ve şarap turizmi canlandırılmaya çalışıldı.


    Taş İşçiliğine Kodlanmış Semboller
    Midyat taş atölyeleri, şarap ve baharat mirasının "gizlendiği" mekanlar olarak öne çıkıyor. Süryani taş ustaları, üzüm salkımları, asma yaprakları ve şarap testilerini en güzel taş işçiliği örneklerinde Mardin ve Midyat'ın duvarlarına işledi. Üzüm motifi bolluk ve bereketi, nar çiçeği gibi diğer motifler ise baharat ve mutfak kültürünün zenginliğini sembolize ediyor. Taş işçiliğindeki bu motifler, mirasın somut, kalıcı ve kodlanmış bir ifadesi olarak nesiller boyu aktarılıyor.


    Kültürel Mirasın İzleri
    Midyat'taki Süryani şarap ve baharat mirası, derin tarihsel köklerine rağmen, sosyo

  • politik nedenlerle kamusal alandan çekilerek özele ve sembolik alana hapsolmuş durumda. Midyat taş atölyeleri, bu mirasın hem fiziksel olarak üretildiği/gizlendiği hem de sembolik olarak taşa kazınarak ebedileştirildiği kültürel sığınaklar işlevi görüyor. Geleneğin parçalı ve dolaylı aktarımı, "Kırk Ayna" metaforuyla ifade bulurken, taştaki motifler ve modern girişimler ise "Nar Çiçeği" olarak umudu ve kültürel zenginliği temsil ediyor.